Birinci Dünya Savaşı sonrası yurdumuz İtilaf Devletleri tarafından işgale uğramıştır. Burada milli şairimiz Mehmet Akif’in sözleri aklımıza gelmektedir: ”Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela..!” dediği kişiler bizim topraklarımızı çiğniyor hatta halkımıza zulüm yapıyorlardı.
Kahramanlık Öyküsü
Çanakkale’nin Bigadiç Kavakönü köyünden olan Nazife Kadın 1922 yılında Kurtuluş Savaşı’nda bulunmuştu. Nazife Kadın Çanakkale’de vatanı yalnız bırakmak istemeyenlerle, bağımsızlığa kavuşmak isteyenlerle aynı yerde, aynı kaderle savaşmıştı.
Yunanlıların vatanımızı işgal etmesiyle büyük bir sorumluluk alan Nazife Kadın oturarak bir şeyler olmayacağını ve harekete geçmesi gerektiğini düşünmüştür. Cephedeki askerin ihtiyaçlarını karşılamak için bağımsızlık adına mücadele etmiştir.
Cephenin ön saflarında bulunmasa da Türk askerine ekmek, su taşıyarak cepheye destek sağlayanlardan birisidir. Yaptığı yardımlarla canı pahasına vatan için savaşan askerlerin karnını doyurmuş ve susuzluğunu gidermiştir. Diğer kahraman Türk kadınları gibi üstlendiği bu zorlu görevi büyük bir özveriyle yerine getirmiştir.
Nazife Kadın’ın vatanı uğruna cephedeki askerimize ekmek, su ve sargı bezi taşıdığını Yunanlılar fark etmiş ve Nafize Kadın’ı bulmuşlardır. Ona, Türk askerinin nerede mevzilendiğini sormuşlar ancak her Türk kadının yapacağı gibi Nazife Kadın da düşman askerlerine, askerimizin yerini söylememiştir. Yunanlıların yaptıkları işkencelere rağmen askerin yerini söylemeyen Nazife Kadın belki de Türk askerine götürdüğü ekmekleri pişirdiği o fırında birkaç kadınla beraber yakılarak şehit edilmiştir.
Bir yanıt bırakın